Mehmet Öztürk
Araştırmacı-Yazar
GÜL(ME)
Gülmek güzel bir şey, o halde gülün!
İster acı acı, ister tatlı tatlı gülün.
İster ağlanacak halinize gülün, isterseniz de gülünecek halinize gülün? Yeter ki gülün.
Uzaktan bakan güler, yakından bakan ağlarmış. Yakından bakmayın ta uzaklara gidin?
Uzaklara gidemiyorsanız bile, uzaklarda imiş gibi görün ve gülün!
Gülemiyor musunuz?
Kendinizi gıdıklayın, gıdıklatın? Ne yapın edin gülün.
Bana hiç ?gülemem? demeyin, gülünecek o kadar durum var ki, gülmemek elde değil.
Devletlerin, bir görünen, bir de görünmeyen tarafı vardır.
Buna derin devlet denmektedir.
Timur, vergileri ağırlaştırmış, halkın içindeki adamlarına/elamanlarına sorar.
Timur´un casusları, ?Halk ağlıyor? demiş.
Timur, vergileri daha da ağırlaştırmış,
Derin devletinin gizli elamanlarına tekrar sormuş,
Halk daha çok ağlıyor, demişler.
Timur bunu üç beş defa yapmış,
Sonunda elamanlar: ?Hakanım, halk gülmeye başladı? demişler.
Timur da, ?vergiyi indirelim, vergiler ağır oldu? demiş.
Bu hikaye aklıma nereden geldi unuttum.
Unutmadığım bir şey varsa, gülmek ve güldürmek,
Eğer gülmüyor veya gülemiyorsanız, fındık fiyatından, seçimden, geçimden yokluktan, yoksulluktan, haksızlıktan, densizlik veya dengesizlikten?
Herhangi bir olumsuzluktan söz etmeyin.
Gülün!
Kimseye gülemiyorsanız, bana gülün!