Bugün yeni bir yazı yazmak, takipçilerime bir şeyler söylemek isterdim.
Denedim, olmadı
.
Okuduğum gazetelerden, dinlediğim haberlerden ve yaşanan karmaşalardan sonra ne yazmalıyım diye çok düşündüm
İtiraf etmeliyim ki olay yaratacak, hükümeti sarsacak, okurlarımdan alkış alacak hiçbir konu bulamadım. Yazılacak çok konu var sanmıştım ki, SIFIRLAMIŞLAR...
İşsizlik sıfırlanmışsa, yolsuzluk sıfırlanmışsa, yoksulluk sıfırlanmışsa, yasaklar sıfırlanmışsa
Ben daha hangi sorunu yazmalıyım ki?
Yazacak, sorun bulamadım
.
İleri demokrasideysek, istihdam sorunu yaşamıyorsak, milyoner sayımız artmışken... Ben daha hangi sorundan bahsedebilirim ki?
Fuhuş artmışsa, icra dosyaları patlamışsa, insanlar çöplerden ekmek arıyorsa
bana niye suç buluyorsunuz ki?
Hak, hukuk, adalet tıkır tıkır işlerken, halk çok memnun! ´Türkiye seninle gurur duyuyor´ seslerini duymuyor musunuz?
Anlamıyorum, siz hangi adaletsizliklerden bahsediyorsunuz ki?
Bugün her şey güllük gülistanlıksa, ülkemde ve kentimde
Ohhhh ne güzel hayat bu
... Bitmişim de okeye dönüyorum zevkten
.
Gerisi hikaye
...
Başta söylediğim gibi; bugün olay yaratacak, hükümeti sarsacak, okurlarımdan alkış alacak bir konu bulamadım
Özür dilerim
Yürütmenin başındakiler tüm sorunları SIFIRLAMIŞLAR... Ben daha ne yazacağım ki? Yazacak konu mu kaldı? Varsa siz söyleyin...
Evet, ben size küçük bir öykü ile veda ediyorum
Yazarını bilmesem de çok teşekkür ediyorum
.
Bugünlük idare edin
. İşte o öykü
...
* Bir profesör konferans vermek üzere salona girmiş. Bakmış ki salon, ön sırada oturan seyis dışında boşmuş. Konuşup konuşmama konusunda tereddüde düşen profesör sonunda seyise sormuş: ´Buradaki tek kişi sensin. Sana göre konuşmalı mıyım, yoksa konuşmamalı mıyım?´
Seyis cevap vermiş: ´-Hocam ben basit bir insanım, bu konulardan anlamam. Fakat ahıra gelseydim ve bütün atların kaçıp bir tanesinin kaldığını görseydim, yine de onu beslerdim.´
Bu sözlere hak veren Profesör konferansa başlamış. İki saatin üzerinde konuşmuş durmuş, konferanstan sonra da kendini mutlu hissetmiş, dinleyicisinin de konferansın çok iyi olduğunu onaylanmasını isteyerek sormuş:
Konuşmamı nasıl buldun?
Seyis cevap vermiş: ´-Hocam sana daha önce basit bir adam olduğumu ve bu konulardan pek anlamadığımı söylemiştim. Gene de eğer ahıra gelir, biri dışında tüm atların kaçtığını görseydim, onu beslerdim; ama elimdeki tüm yemi ona verip de hayvanı çatlatmazdım.´
Kıssadan hisse: "Ne kadar bilirsen bil, söylediklerin karşıdakinin anladığı kadardır."